Reklam

Dopamin nedir? | Dopamin Bağımlılığı ve Dopamin Döngüsü

 Dopamin nedir? | Dopamin Bağımlılığı ve Dopamin Döngüsü
"Hiç sosyal medyada gezinip saatler nasıl geçmiş fark etmediğiniz oldu mu? Peki şans oyunlarını sadece eğlencesine oynayanlardan mısınız? Ya da bir diziye başladınız ve bir anda kendinizi sabahın ilk ışıklarında mı buldunuz? Peki neden bazı şeyler bizi durdurulamaz şekilde kendine çekiyor? Niye her seferinde erteliyoruz ve kendimizi mutsuz hissediyoruz? Bunun en önemli sebebi: dopamin. Bugün bu kimyasalın beynimizde nasıl çalıştığını, bağımlılıklarımızı nasıl tetiklediğini ve bu döngüyü nasıl kırabileceğimizi konuşacağız.”

Hiç sosyal medyada gezinip saatler nasıl geçmiş fark etmediğiniz oldu mu? Peki şans oyunlarını sadece eğlencesine oynayanlardan mısınız? Ya da bir diziye başladınız ve bir anda kendinizi sabahın ilk ışıklarında mı buldunuz? Peki neden bazı şeyler bizi durdurulamaz şekilde kendine çekiyor? Niye her seferinde erteliyoruz ve kendimizi mutsuz hissediyoruz? Bunun en önemli sebebi: dopamin. Bugün bu kimyasalın beynimizde nasıl çalıştığını, bağımlılıklarımızı nasıl tetiklediğini ve bu döngüyü nasıl kırabileceğimizi konuşacağız.

1. Dopamin Nedir?

  • Dopamin, beynimizde ödül mekanizmasını yöneten bir kimyasaldır. Bu merkez, ödülleri algılamamıza, zevk almamıza ve gelecekteki davranışlarımızı yönlendirmemize yardımcı olur.
  • Beynin birçok farklı bölgesinde görev alan dopamin özellikle motivasyon, ödül, öğrenme, hareket ve zevk gibi önemli işlevleri etkiler.
  • Ama ilginç olan şu ki aslında dopamin, ödülün kendisinden çok, ödül beklentisi sırasında daha aktiftir. Beklenti hissi, beynimizde yüklü miktarda dopamin kimyasalı salgılatır ve bu hissi daha çok aramaya başlarız.
  • Mesela telefonunuza bir bildirim geldiğinde, daha telefonu açmadan o bildirimin heyecanını hissetmenizin sebebi veya alışveriş yaparken “bir fırsatı yakalayacak olma” hissi, beyninizin ödül mekanizmasını harekete geçirir. Hatta sınırlı süre için sunulan cazip fiyatlı görünen ürünler de beklenti hissinizi yükselterek sizi mantıklı olmasa da bir aksiyon almaya iter.

Dopamin, yalnızca beyindeki kimyasal süreçlerde değil, günlük yaşantımızda da güçlü bir rol oynar. Ödüllerle bağlantılı olan bu nörotransmitter, insanların ve hayvanların davranışlarını yönlendirirken, motivasyon ve zevk arayışını da etkiler. Hayatımızda sıkça karşılaştığımız örnekler üzerinden dopaminin nasıl işlediğine bir bakalım.

2. Günlük Hayattan Örnekler

  • Sosyal medya platformlarının neden durmadan tasarımlarını değiştirdiğini veya oyunlarda neden ödül kazandığınızı ve farkında olmadan yeni ürünler satın aldığınızı hiç düşündünüz mü? Son on yılda aktif olarak herhangi bir sosyal medya platformunu kullanıyorsanız değişimleri görmemeniz elde bile değil! Snapchat, Youtube, Twitter (yeni adıyla X), Instagram, Facebook, Linkedin, Pinterest ve daha yerin altındaki binlerce platform sizi bağımlı etmek ve vaktinizi sömürmek adına çalışmakta. Her platform bizlere dopamin salgılatmak ve bizleri ekran başında tutmak için özel olarak tasarlanmıştır. Örneğin Instagram’da bir gönderiyi beğendiğimizde ya da bir beğeni aldığımızda beynimiz dopamin salgılar. Bu, sürekli telefonu elimize alma ve içerikleri kaydırma isteğimizi artırır. Yine insanların içerikleri “keşfetme” süreci de o platforma olan bağımlılığı artırmak için kurgulanmıştır. (Instagram Explore kısmı ve Arama kısmı) Diğer yandan Instagram’ın sadece beğenme üzerine kurulu olması ve Youtube’un birkaç yıl önce beğenmeme özelliğini gizlemesi dopaminin içerik üreticilerine ve izleyicilere olan etkisinden kaynaklanıyordu. Dünyanın yarısından fazlasının sosyal medya kullandığını [1] ve ortalama her kullanıcının 2 saat 20 dakikasını sosyal medyada geçirdiğini [1] düşünürsek yıllara göre artan bu ivmenin sebebini anlayabiliriz.
  • Bilgisayar oyunları, oyuncuları sürekli ödüllendirerek dopamin salgılatır, bu da bağımlılığı artırabilir. Örneğin, Fortnite gibi oyunlarda başarılar ve ödüller, sürekli bir döngü oluşturarak oyuncuyu daha fazla oynamaya teşvik eder. Benzer şekilde, World of Warcraft gibi oyunlar, yeni görevler ve ödüllerle oyuncuları motive eder, bu da beynin ödül merkezini sürekli tetikler ve oyunda kalma isteğini artırır. Bu ödül döngüsü, oyuncuları daha fazla oyun oynamaya yönlendirerek bağımlılığa yol açabilir. Bu yüzden “bir bölüm daha” deyip saatlerce oynamaya devam ederiz.
  • Yiyecekler: Hazır gıdalar ve abur cuburlar da yüksek miktarda dopamin salgılatır çünkü içindeki yağ ve şeker beynimizin ödül merkezini uyarır.
  • Sigara içenler kendilerine zarar verdiğini bilse bile sigara içmeye devam ederler. Bunun en önemli sebebi bağımlılık yapan maddelerin sağlamış olduğu yoğun hazdan kaynaklanmakta. Öyle ki bu haz tüm dert ve sıkıntıları bir süreliğine unutturmakta ve gerçeklikten kaçmanıza yardımcı olmaktadır.
  • Kumar makineleri ve şans oyunları da sağladıkları yüksek beklenti nedeniyle bağımlılığa yol açmaktadır. Slot makineleri, kağıt oyunları gibi şans oyunlarından alınan her haz bir sonraki oyunda beklenti içerisinde bulunmanızı sağlayacağından sizi bağımlılığa yönlendirir.

3. Dopamin ve Bağımlılık Döngüsü

  • Dopamin döngüsü şöyle çalışır:
    • Bir davranış → Dopamin salınımı → Daha fazla o davranışı yapma isteği.

Bağımlılık döngüsünün ilk aşaması, kişinin ödül aldığı anlarda beynin ödül sistemiyle başlar. Örneğin, şekerli yiyecekler yediğinizde veya alkol tükettiğinizde beyniniz dopamin salgılar, bu da kişinin bu davranışları tekrar etmesini sağlar. Ancak bağımlılık yapıcı maddeler veya davranışlar, bu süreci sürekli hale getirir. Uyuşturucular, kumar veya aşırı şeker tüketimi gibi durumlar, beynin ödül merkezlerini aşırı uyararak kişiyi sürekli ödül aramaya yönlendirir.

Bu aşırı dopamin salgısı, beynin var olan ödül sistemine alışmasına ve tolerans geliştirmesine yol açar. Zamanla aynı ödül, kişi üzerinde eskisi kadar etkili olmaz ve daha fazla ödül arayışı başlar. Bu, bağımlılığın temel döngüsünü oluşturur: kişi başlangıçta düşük dozlarla veya kısa süreli ödüllerle mutlu olurken, zamanla daha büyük ödüller gerekmeye başlar.

Bağımlılık döngüsünün ikinci aşaması, tolerans ve yoksunluk hissiyatıdır. Dopaminin sürekli salgılanması, ödül arayışını artırır, kişi daha fazla madde veya davranışa ihtiyaç duyar. Dopamin seviyesi düştüğünde, depresyon, huzursuzluk ve anksiyete gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu durum, kişinin bağımlı davranışlarını tekrar etmesine yol açar, çünkü dopamin seviyelerini yükseltmek için bu davranışları sürdürmesi gerektiğini düşünür.

4. Bu Döngüyü Nasıl Kırarız?

"Burada listelenen öneriler tıbbi bir kaynağa dayanmamaktadır ve kişisel tecrübeler üzerine oluşturulmuştur. Eğer bu konuda profesyonel bir yardım almanız gerektiğini düşünüyorsanız, lütfen bir doktora veya uzmana başvurunuz.


Dopamin dengesini sağlamak için atılacak ilk adım, sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmektir. Düzenli egzersiz yapmak, dopamin salınımını doğal yollarla artırarak beynin ödül sistemini dengelemeye yardımcı olur. Özellikle aerobik egzersizler, koşmak veya yürümek, meditasyon veya yoga gibi stres azaltıcı aktiviteler, dopamin seviyelerinin dengelenmesinde etkilidir. Ayrıca, yeterli uyku almak, beyin fonksiyonlarını yenileyerek dopamin üretiminin düzgün bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Diğer yandan uyku eksikliği, dopamin reseptörlerinin etkinliğini azaltabilir ve bağımlılık yapıcı davranışlara olan eğilimi artırabilir.

Bunun yanı sıra, sağlıklı beslenme dopamin dengesini korumada önemli bir rol oynar. Dopaminin yapı taşlarından biri olan tirozini içeren gıdalar (örneğin, muz, yumurta, peynir ve fındık) tüketmek, dopamin üretimini artırabilir. Şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak da gereklidir, çünkü bu tür yiyecekler dopaminin aşırı salgılanmasına neden olabilir ve bağımlılık oluşturabilir. Sosyal bağlar kurmak, sevdiklerinizle vakit geçirmek ve keyifli aktivitelerde bulunmak, beynin doğal ödül mekanizmalarını harekete geçirerek dopamin seviyelerinin dengelenmesine katkı sağlar.

Son olarak, zihinsel sağlığınızı güçlendirecek alışkanlıklar geliştirmek, dopamin dengesini sağlamak için önemlidir. Meditasyon, namaz, derin nefes alma teknikleri veya mindfulness gibi uygulamalar, stres seviyelerini azaltarak dopaminin sağlıklı bir şekilde salınmasını sağlar. Dopamin seviyelerinin doğru bir şekilde düzenlenmesi için sabırlı olmak ve yavaş yavaş olumlu değişiklikler yapmak, uzun vadede hem zihinsel hem de fiziksel sağlığınız üzerinde olumlu etkiler yaratacaktır.

Dopamin, aslında beynimizin bizi hayatta tutmak için geliştirdiği bir mekanizma. Ama modern dünyada bu mekanizma, bazen bizim kontrolümüzden çıkabiliyor. Unutmayın, bağımlılıklar, beynimizin bir oyunu. Bu oyunu kazanmak için kendimize karşı dürüst olmalı ve küçük adımlarla başlayarak kontrolü ele almalıyız. Bugün öğrendiklerinizi hemen uygulamaya ne dersiniz? Yorumlara hangi bağımlılıklarınızı bırakmaya çalıştığınızı yazın ve bu konuda birbirimize destek olalım. Unutmayın, küçük bir adım büyük değişimler yaratır. Bir sonraki videoda görüşmek üzere!

  1. https://www.smartinsights.com/social-media-marketing/social-media-strategy/new-global-social-media-research/
  2. https://datareportal.com/reports/digital-2024-april-global-statshot
  3. https://buddingpsychologists.org/the-psychology-behind-video-games-what-makes-gaming-so-addictive/

Ömer Faruk Coşkun - ÖFC
Ömer Faruk Coşkun

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiyim. Araştırmayı, öğrenmeyi ve aynı zamanda öğrendiklerimi paylaşmayı seviyorum.

Yorumlar

Belirli sürede gönderebileceğinizden fazla yorum gönderdiniz. Bir süre bekleyiniz.
Belirli sürede gönderebileceğinizden fazla yorum gönderdiniz. Bir süre bekleyiniz.
Belirli sürede gönderebileceğinizden fazla yorum gönderdiniz. Bir süre bekleyiniz.
Yorumunuz başarılı bir şekilde gönderilmiştir. Teşekkür ederiz.
Yorumunuz gönderilirken bir hata meydana geldi. Lütfen daha sonra tekrar deneyin. Sorun devam ederse lütfen bizimle iletişime geçin.

İlk yorumu paylaşan siz olun.

Reklam