Reklam

ChatGPT Devri Başlıyor | Yapay Zeka Uygulamaları

ChatGPT Devri Başlıyor | 2025'te Yapay Zeka
Birkaç gün önce 1500 aboneye ulaştığımız tarihte Bitcoin 100.000 $ barajını aşarak bir ilke imza attı. OpenAI ile hayatımıza giren DALL-E ve GPT modelleri yapay zekanın nereye geldiğini ve gelebileceğini gözler önüne sererken otonom ve elektrikli araçlar endüstrisinde büyük rol oynayan Tesla, Finlandiya’da 900 araçla ışık gösterisi yaptı. iOS yeni işletim sisteminde yapay zekayı temel alacağını duyururken 2023’ün son çeyreğinde Google kendi yapay zeka modeli Gemini’i tanıttı. Peki yapay zekadaki bu ivmelenmenin ve rekabet yarışının sebebi ne?

Birkaç gün önce 1500 aboneye ulaştığımız tarihte Bitcoin 100.000 $ barajını aşarak bir ilke imza attı. OpenAI ile hayatımıza giren DALL-E ve GPT modelleri yapay zekanın nereye geldiğini ve gelebileceğini gözler önüne sererken otonom ve elektrikli araçlar endüstrisinde büyük rol oynayan Tesla, Finlandiya’da 900 araçla ışık gösterisi yaptı. iOS yeni işletim sisteminde yapay zekayı temel alacağını duyururken 2023’ün son çeyreğinde Google kendi yapay zeka modeli Gemini’i tanıttı. Peki yapay zekadaki bu ivmelenmenin ve rekabet yarışının sebebi ne?

Analizler

Kasım 2022’de yayınlanmasının ardından geçen 5 gün içerisinde 1 Milyon kullanıcıya erişmiş olan ChatGPT’nin hayatımıza hızlıca girmesi, yapay zekaya olan ilginin sıçramasına sebep oldu. Diğer platformlarla kıyaslandığında Instagram’ın 2.5 ayda, Spotify’ın 5 ayda ve Netflix’in 3.5 yılda eriştiği bu kullanıcı sayısına beş gün gibi kısa bir sürede erişen ChatGPT, insanların yapay zekaya olan ilgisini apaçık ortaya koyarken son on yıldır hem yapay zeka hem de blok zinciri teknolojilerinde aşılan sınırlar pazarın hızla büyümesine ve rekabetin artmasına sebep oldu. Öyle ki kurumlar ve devletler bir rekabet içerisinde bu teknolojiye olan yatırımlarını artırma peşinde. Pek çok kullanıcı ise yapay zekayı, eğlenmek, üretmek ve hayatlarına entegre etmek için çalışmakta.

Diğer yandan yıllardır aşılamayan 100.000 dolar barajının geçtiğimiz günlerde aşılmış olması ve ChatGPT’nin, GPT-3’ün ardından GPT-4 ve Sora modelini de sunması yapay zeka ve blok zincire olan ilgiyi oldukça artırdı.

Tarihi

Yapay zeka fikri, 1940’larda Alan Turing'in çalışmalarıyla şekillenmeye başladı. 1956 yılında, John McCarthy'nin öncülüğünde düzenlenen Dartmouth Konferansı’nda [1] yapay zeka, bir alan olarak tanımlandı.

1960’lar ve 1970’lerde [2] geliştirilen erken dönem yapay zeka uygulamaları, dar ve sınırlı alanlarda çalışabiliyordu. 1980’lerde, yapay sinir ağları gibi yapay zeka teknikleri geliştirildi. Bu teknikler, insan beyninin çalışma prensiplerine dayanan öğrenme süreçlerini makinelerde uygulama amacı güdüyordu.

1990’lar ve 2000’lerde, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte büyük veri daha ulaşılabilir hale geldi ve yapay zeka uygulamaları daha karmaşık görevleri yerine getirmeye başladı.

2012’de, derin öğrenme kullanan bir model, görüntü tanımada insan performansını geçti. [4] 2016’da, Google’ın AlphaGo’su, dünyanın en iyi Go oyuncusunu yenerek büyük bir zafer elde etti. [3]

2018'de OpenAI'nin GPT-2 modeli, dil anlama yeteneklerini önemli ölçüde geliştirdi. 2020'de GPT-3, doğal dil işleme alanında devrim yaratırken, 2022'de ChatGPT'nin piyasaya sürülmesi, ChatGPT'nin geniş kitlelere erişmesini, yapay zekanın birçok sektörde benimsenmesini ve inovasyonu hızlandırmasını sağladı.

Neler Yapılabilir?

Yapay zekanın hızla gelişen serüveni son yıllardaki yeni gelişmelerin ardından bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz bir hayal olmaktan çıkıp hayatımızın her alanında yer almaya ve her sektöre dokunmaya başladı.

Değiştirilen ve klonlanan ses kayıtları, istediğiniz türde görsellerin ve videoların oluşturulması, alışık olduğumuz arama motoru anlayışının değişmesi, yapay zeka botlarının bir rehber olarak hayatımıza girmesi yapay zekanın ne denli ivmelendiğini gösteriyor.

Sağlık alanında bir yapay zeka modeli, yüz binlerce tıbbi görüntüyü analiz ederek bir radyoloğun günlerce sürebilecek bir işi birkaç dakikada tamamlayabilmesini sağlıyorken kanser gibi hastalıkların erken teşhisi, tedavi planlaması ve hatta kişiye özel ilaç geliştirme süreçlerinde yapay zekanın etkisi büyüyor. Google’ın geliştirdiği DeepMind, göz hastalıklarının teşhisinde potansiyeli kanıtladı. [5]

Eğitime ve öğrenme süreçlerine de el atan yapay zeka, öğrencilerin öğrenme hızına ve seviyesine göre özelleştirilmiş ders içerikleri sunabiliyor. Duolingo gibi uygulamalar, dil öğrenimini daha eğlenceli hale getirirken aynı zamanda kişiye özel bir eğitim süreci sağlarken [6] öğrencilerin ödev ve sınav süreçlerini de kökten değiştiriyor.

Üretim süreçlerinde verimliliği artırarak maliyetleri düşürüyor. Fabrikalarda kullanılan robotlar, insanlar için tehlikeli olabilecek işleri üstlenirken, aynı zamanda hata oranlarını minimize ediyor ve otonomlaşmaya katkı sağlıyor. Tesla’nın tam otomasyonlu fabrikaları buna mükemmel bir örnek.

Yapay zeka sadece teknik alanlarla sınırlı değil; sanatta da kendine yer buluyor. Örneğin, OpenAI’ın geliştirdiği DALL-E, verilen metin girdileriyle benzersiz sanat eserleri oluşturabiliyor. Bunun yanı sıra, yapay zeka ile yazılmış kitaplar, bestelenmiş şarkılar, klonlanan ses kayıtları ve tasarlanmış mimari projeler de giderek yaygınlaşıyor. Ancak bu durum, "Yapay zeka yaratıcılığı bizim yerimize mi alacak?" gibi önemli etik soruları da beraberinde getiriyor.

Siri, Alexa ya da Google Asistan gibi dijital asistanlar, sorularımızı cevaplıyor, alışkanlıklarımızı öğreniyor ve yaşamımızı kolaylaştırıyor. Bunun ötesinde, Netflix’in öneri algoritmaları ya da Amazon’un kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi de yapay zekanın hayatımızı nasıl şekillendirdiğine dair basit ama etkili örnekler.

Çevre sorunlarına da el atan yapay zeka orman yangınlarının erken tespiti, enerji tüketiminin optimize edilmesi ve iklim değişikliğiyle ilgili verilerin analiz edilmesi gibi alanlarda yapay zeka destekli çözümler geliştiriliyor. IBM'in geliştirdiği “Green Horizons” projesi, hava kirliliği tahminlerini yaparak şehirlerin çevre politikalarını iyileştirmesine yardımcı oluyor [7].

Sonuç

Yapay zeka, Alan Turing’in temellerini attığı dönemden bugüne, sağlıkta kanser teşhisinden sanatta özgün eserler yaratmaya, eğitimde kişiselleştirilmiş deneyimlerden çevre sorunlarına çözümler üretmeye kadar insan hayatını derinden dönüştürdü. Ancak bu inanılmaz potansiyel, yapay zekanın etiği, güvenliği ve hukuku konularında da yeni tartışmalara sebebiyet veriyor. Gelecek, yapay zekayı yalnızca teknolojik bir yenilik değil, insanlığın ortak iyiliği için bir araç olarak kullanmamıza bağlı. Bu büyük dönüşümü şekillendirmek, teknolojiyle birlikte değerlerimizi ve vizyonumuzu da geliştirmekle mümkün olacak. Şimdi soru şu: Bu gücü daha iyi bir dünya için nasıl yönlendirebiliriz?

Kaynaklar

  1. https://tr.wikipedia.org/wiki/Dartmouth_Konferansı
  2. https://en.wikipedia.org/wiki/History_of_artificial_neural_networks
  3. https://en.wikipedia.org/wiki/AlphaGo
  4. https://ar5iv.org/html/1705.02498
  5. https://deepmind.google/discover/blog/using-ai-to-predict-retinal-disease-progression/
  6. https://blog.duolingo.com/duolingo-max/
  7. https://www.green-horizons.com/
  8. https://www.cnet.com/tech/services-and-software/ios-18-2-will-bring-more-than-just-ai-to-your-iphone-soon/

Ömer Faruk Coşkun - ÖFC
Ömer Faruk Coşkun

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiyim. Araştırmayı, öğrenmeyi ve aynı zamanda öğrendiklerimi paylaşmayı seviyorum.

Yorumlar

Belirli sürede gönderebileceğinizden fazla yorum gönderdiniz. Bir süre bekleyiniz.
Belirli sürede gönderebileceğinizden fazla yorum gönderdiniz. Bir süre bekleyiniz.
Belirli sürede gönderebileceğinizden fazla yorum gönderdiniz. Bir süre bekleyiniz.
Yorumunuz başarılı bir şekilde gönderilmiştir. Teşekkür ederiz.
Yorumunuz gönderilirken bir hata meydana geldi. Lütfen daha sonra tekrar deneyin. Sorun devam ederse lütfen bizimle iletişime geçin.

İlk yorumu paylaşan siz olun.

Reklam