Erteleme Sorunu Nedir? Neden Erteleriz? Erteleme İle Nasıl Başa Çıkabiliriz?

"Hallederiz." , "Yarın başlıyorum. ", "10 dakika sonra başlıyorum.", "Biraz daha bekleyeyim sonra başlarım." Bunlar günlük hayatta sıklıkla kullanmış olduğunuz cümleler mi? Yalnız değilsiniz. Her 5 kişiden biri gün içerisinde yapması gereken küçük ya da büyük işleri bir şekilde erteliyor. İşini ya son gün yarım yamalak tamamlıyor ya da hiç başlamıyor.

"Hallederiz." , "Yarın başlıyorum. ", "10 dakika sonra başlıyorum.", "Biraz daha bekleyeyim sonra başlarım." Bunlar günlük hayatta sıklıkla kullanmış olduğunuz cümleler mi? Yalnız değilsiniz. Her 5 kişiden biri gün içerisinde yapması gereken küçük ya da büyük işleri bir şekilde erteliyor. İşini ya son gün yarım yamalak tamamlıyor ya da hiç başlamıyor.

Konu ile ilgili kişisel hesabımdan yapmış olduğum ankete göre; bir önceki gün önemli bir sınavı ya da projesi olan %43,5 kişi geceleyerek, %30 normale göre daha sıkı çalışarak, %21 ise çalışmayarak gününü tamamlıyor. Geri kalan %6'lık kısımsa normal çalışma düzenlerine bağlı kalıyorlar. Peki neden yapmamız gereken işleri son güne bırakıyoruz? Ertelemenin sebepleri ve çözümleri neler? Hayatımıza çok kritik derecede şekil veren bu sorunla ilgili araştırmalarımı sizinle paylaşacağım. Başlayalım.

Erteleme (Procrastination) Nedir?

İngilizce'de procrastination olarak tanımlanan erteleme, yapılacak bir ya da bir dizi görevi daha ileri tarihlere aktarma eylemidir. Farzedelim ki öğrencisiniz. Döneminiz yeni başladı ve sınavlarınızın yaklaşık bir buçuk ay kadar sonra olduğunu öğrendiniz. Tam bu esnada, "Her gün anlatılan konuları tekrar edeceğim. Ödevlerimi de yaparsam rahat şekilde sınavlarımı tamamlarım." ardından o günün akşamı "Önce kitaplarımı, defterlerimi hazırlayayım." ya da "Okulun ilk günü bu kadar sıkmaya gerek yok." demiş olabilirsiniz. Bu şekilde başlayan haftanızda çoğunlukla planlarınızı, hedeflerinizi erteleyebilir sınav haftası ise uykusuzluk ve yorgunluktan hayıflanabilirsiniz.

Erteleyenler Olarak Yalnız Değiliz!

Leonardo Da Vinci, Mona Lisa tablosunu yaklaşık 16 yıl boyunca resmetti ve asla tam olarak tamamlayamadı. Frank Lloyd Wright ise dokuz ay erteledikten sonra Fallingwater'ı tasarlamak için 2 saat harcadı. (ayr. bkz.)

Ek olarak, bilim adamları tarafından güvercinlerin davranış kalıpları üzerinde yapılan araştırmalarda, güvercinlerin ve bazı hayvanların da erteleyebildikleri gözlemlenmiştir. [2]

Neden Erteleriz? Ertelemenin Sebepleri Neler?

Ertelemenin sebeplerini maddeler halinde inceleyebiliriz.

  • Negatif duygu ve düşüncelere sahip olmak.
  • Yapılacak işin/görevin/sınavın planının yapılamaması, nereden başlayacağını bilememek.
  • Can sıkıcı ve sevilmeyen işleri yapmak.
  • İşin aşırı büyük, karmaşık olduğunu düşünmek, inanmak.

Bir görevin şu anda yaşatacağı zorluğu düşünüp ertelediğimizde elde ettiğimiz tatmin duygusu, o görevin sürekli olarak ertelenmesine sebep olur. Yani, her ertelediğimizde o görevi tamamlama ihtimalimizi olabildiğince azaltmış oluruz.

Görevinizi ilk erteleyişinizin üzerinizdeki stresi azalttığını hissedebilirsiniz. Ama sonlanma tarihi yaklaştığında kendinizi daha da çıkmazda bulabilir ve bir kısır döngüye girebilirsiniz.

Ertelemeyle Nasıl Başa Çıkarız?

Erteleme sorunu ile başa çıkabilmemiz için uygulayabileceğimiz birçoğu uygulanmış ve büyük oranda fayda sağlamış yöntemler bulunuyor. Bu yöntemleri uygulamak bizlerin de erteleme ile ilgili sıkıntılarımızı derman olabilir. Ancak şunu da belirtmeliyim ki erteleme sorunu kronik bir hastalığa dönüşmüş olabilir. Böyle bir durumda uzman kişilerden yardım almanız daha doğru olacaktır.

Küçük Adımlara Bölün!

Evi süpürmek, kişisel bakım yapmaktan çok daha karmaşık projeleriniz, işleriniz olabilir. Böyle durumlarda nasıl hissedersiniz? Birçok insan bu tarz görevlerde sıkılmış, bunalmış, bitkin hisseder. Görevi bütünüyle gördüğümüzde ana amacımızı kaçırabilir ve kendimizi kötü duygu durumlarının içerisine itebiliriz. Bu da yukarıda bahsettiğim gibi bizi bir döngünün içerisine sokar. Sonunda da pilimizi tüketmiş oluruz.

Böyle durumlarda büyük parçalardansa büyük parçaya gidecek olan küçük parçalara odaklanmamız gerekir.

Projeniz çok karmaşık, anlaşılmaz gelmiş olabilir. Bu tarz durumlarda size yardımcı olabileceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza danışabilir veya tecrübeli kişilerden imkanlarınız dahilinde yardım alabilirsiniz.

Bitiş Tarihleri (Deadlines) İle Çalışın!

Büyük işlerimizi parçalara böldükten sonra her küçük görevimize sonlanma tarihleri belirlemeli ve o tarihe uygun olarak hareket etmeliyiz.

Pomodoro Tekniğini Deneyin!

Pomodoro tekniği zamanınızı küçük parçalara ayıran ve her bir parçayı büyük bir dikkatle, verim alarak tamamlamanıza yardımcı olan bir tekniktir. 25 dakika çalışıp 5 dakika mola verme şeklinde 4 set ilerleyen ve 4 set sonunda yarım saatlik mola ile dikkati, motivasyonu arttırmayı amaçlayan bu teknik erteleme sorunumuzun üstesinden gelmede bize yardımcı olabilir. (ayr. bkz.)

Yapabilecek Başka Birine Devredin!

Her işi yapmaya çalışmak vaktimizi tüketerek verimimizi büyük oranda düşürecektir. Daha da kötüsü her işe yetişmeye çalışırken hiçbir işinizi tam olarak yapamadığınızı da fark edebilirsiniz. Bu sebeple, işlerinizi iyi yapabileceğini düşündüğünüz kişilere devretmeyi deneyin. O an meşgul olduğunuz işi sizden başka kimsenin istediğiniz gibi yapamayacağını düşünebilirsiniz. Burada da işlerinizi aciliyet ve önem sırasına göre sıralayıp - Eisenhower matrisi- iş dağıtımını ona göre yapmanızda fayda olacaktır. Böylelikle asıl yapmanız gereken görevleri daha rahat tamamlayabileceksiniz. Unutmayın, her işe yetişmek bir başarı değildir.

Kolaylaştırın ve Eğlenceli Hale Getirin!

Bazen yapmak istemediğiniz işleri yapmak durumunda kalabilirsiniz. Örneğin, öğrenciyseniz ve okul yolculuğunuz birkaç saat sürüyorsa bunalmış, sıkılmış ve vakit bulamıyor hissedebilirsiniz. Ya da bulaşık yıkamanız, evi süpürmeniz, masanızı toplamanız gerekebilir. Bu gibi işleri çeşitli yollarla eğlenceli hale getirebilirsiniz.

  • Müzik dinleyerek, şarkı söyleyerek,
  • Bitirdiğinizde kendinizi ödüllendirerek,
  • Kendinizle yarışarak,
  • Sevdiğiniz bir başka işle birleştirerek,

sevmediğiniz ama yapmanız gereken işleri tamamlayabilirsiniz.

Sosyal Baskıyı İyi Yönde Kullanın!

Bir işi tek başınıza yaptığınızda erteleme ihtimaliniz, bir arkadaşınızla yaptığınızdakine göre büyük oranda fazladır. Her hafta pazartesi tek başınıza koşu yapma hedefiniz olduğunu varsayalım. Birkaç hafta sorunsuz şekilde ilerlediniz ama bir müddet sonra hiç beklenmedik bir şey oldu gidemediniz. Böyle bir durumda insanların büyük bir çoğunluğunun düzenlerine olan bağlılığı sarsılır.

Dahası hedefiniz/görevinizden bir haber olduğunuzu fark edebilirsiniz. Aksine, bir arkadaşınızla anlaşarak başladığınız işlerinizde sürekliliği sağlamak ve başarıya ulaşmak daha da kolaylaşır. Sizden biriniz işini yapmayı ertelemek istediğinde bir diğeriniz sizi uyaracak ve ilerlemenize yardımcı olacaktır. Sadece arkadaşlarınız olarak da düşünmeyin. Sosyal medya platformlarında da hedeflerini, işlerini, görevlerini paylaşan ve birçok kişiye, gerek bir işteki iş arkadaşlarınız gerek dünyanın öteki tarafında hiç tanımadığınız farklı kişiler, duyuran milyonlarca insan var. Ayrıca bazı şirketler, organizasyonlar da bu konuda çalışma yürütebilmekte.

İyi Düşünceyi Tercih Edin!

Kötü düşünceler aklınızı bulandırıyor, başlamanıza engel oluyor olabilir.

Nereden başlasam? Proje çok karışık! Nasıl yapacağım? Ben hiçbir zaman yapamam ki. Benden daha iyi yapabilecek birçok kişi var. Ben beceriksizim...

Bunun gibi sorunlar bir işe başlamaya niyetlendiğinizde sizin de aklınızı kurcalıyor mu? Cevabınız evetse şu seçeneği bir değerlendirin. Düşünceler aklınıza gelmeye başladığında durun ve derin bir nefes alın. Sonra her görevin ufak ufak adımlarla tamamlanabileceğini aklınıza getirin. Ve o görev için 3 saniye de harekete geçin. 2 dakika da olsa o göreve katkı sağlayacak birkaç ufak adım atın. Artık işinizin zor olan kısmını başardınız.

Hedefinizi Ulaşılabilir Yapın!

5-10 saatlik bir eğitimi birden izlemeyi mi yoksa 15-20 dakikalık parçalarla hazırlanmış videolarını planlayarak izlemeyi mi tercih edersiniz?

Bir işi yaparken küçükten büyüğe doğru ilerlemek size ivme kazandırır. Çünkü büyük bir iş ilk eylemi gerçekleştirmenizi çoğunlukla engelleyecektir. Burada amacı size ivme kazandırmak olan 2 Dakika Kuralı'nı uygulayabilirsiniz.

Detaya Takılmayın! Ana Amacınıza Odaklanın!

Mükemmeliyetçi bir insansanız daha fazla çabalamanız gerekecek. Çünkü her yapacağınız işi, en ince detayına kadar düşüneceksiniz. Örneğin, bir video hazırlamak istiyorsunuz. Böyle bir durumda; Fotoğraf ya da video makinesi almadan, Bir bilgisayara sahip olmadan, Kaliteli bir telefona sahip olmadan, İstediğiniz kıyafete sahip olmadan, Kaliteli bir mikrofona sahip olmadan başlayamıyorsanız, mükemmelliyetçi davranışınız ertelemenize sebep oluyor olabilir. Bu sizde farklı şekillerde bulunuyor olabilir. Bunu bulmak sizin elinizde. Kendinize şunu sorun.

"Bu ya da bunlar olmadan istediğim işi/görevi yapabilir miyim?". Siz ilk adımı atın. Sonrasında her adımınızı bir öncekinden daha büyük atmaya, kendinizi daha da geliştirmeye odaklanın. Unutmayın, zirvede bulunulmaz zirveye tırmanılır.

Uzmana Danışın!

Bu maddeler size yardımcı olmuyorsa bir uzmana danışmanızda fayda olabilir.

"JUST DO IT!" - "Sadece yap!"

Ertelemek, birçok araştırmacıya göre duygularımızın dışa yansımasıdır. Korku, endişe, öz güven eksikliği, suçluluk duyguları; yarın bize fayda sağlayacağını bildiğimiz işleri neden son güne bıraktığımız açıklıyor. Bu duyguların bugün bizi yönlendirmesine izin vermek, arzuladığımız hedeflerin, bu sorunların üstesinden gelmiş kişiler tarafından, yapılması anlamına gelecektir.

“It is easier to resist at the beginning than at the end.” - "Başlangıçta direnmek sondan daha kolaydır." ― Leonardo da Vinci

Bu yazıyı okudunuz. Belki ne zamandır ertelediğiniz o işe hemen başlamak istiyorsunuz. Ne duruyorsunuz? 3-2-1... BAŞLA!

Yorumlar

Lütfen bu alanı doldurun.
Lütfen bu alanı doldurun. Lütfen geçerli bir e-posta adresi giriniz.
Lütfen bu alanı doldurun.

Yorumlar

Melike Gökdemir
2.05.2021

çok faydalı bir yazıydı elinize sağlık

Alper Coşkun
2.05.2021

Tebrik ederim